23 Haziran 2024 - Pazar

Neden Yunan adaları?

Deniz Ticaret Odası yönetim kurulu üyesi, Jale Tur sahibi, Ayvalık Belediyesi Meclis Üyesi, kaptan ve güzel bir dost Ali Jale'nin analizini titizlikle okumanızı öneririm. Görüşlerinizde çok şey değişecektir.

Yazar - Yusuf Mehmet Sarışın
Okuma Süresi: 6 dk.
521 okunma
Yusuf Mehmet Sarışın

Yusuf Mehmet Sarışın

msarisin@gmail.com - 0507 723 4769
Google News

Neden Yunan adaları?

Deniz Ticaret Odası yönetim kurulu üyesi, Jale Tur sahibi, Ayvalık Belediyesi Meclis Üyesi, kaptan ve güzel bir dost Ali Jale'nin analizini titizlikle okumanızı öneririm. Görüşlerinizde çok şey değişecektir. 

Eveettt sizlere biraz Yunan Adaları işinden bahsetmek isterim, çünkü etrafta o kadar çok yalan yanlış haber ve bilgi kirliliği var ki kim neye inanacağını sapıtmış durumda.

Öncelikle son yıllarda neden Yunan Adaları Türk tatilcilerin ilgi odağı oluyor oradan başlamak isterim. Son zamanlarda sosyal medyada, Türkiye’deki restaurantlarla,Yunanistan’daki restaurantların fiyatlarının sık sık karşılaştırıldığını görüyorum.

Genelde fiyatlar üzerinden gidilerek Yunan Adalarının cazibesinin sadece ucuzluk-pahalılık üzerine kurulu olduğu izlenimi verilmeye çalışılıyor. Bence yanlış veya en iyi tabirle eksik bir izlenim.

Hem Yunanlı, hem de Türk işletmeciler sahip olduğu mekanlardan kalite-fiyat dengesi içinde en fazla verimi almak isterler. Eğer fiyatı yüksek tutup kaliteyi düşük tutarlarsa veya tam tersi durumda zaten müşteri hemen cezayı keser. 

Yani bu durum arz-talep işidir ve iyi bir işletmeci zaten ne yapacağını bilendir. O yüzdendir ki çok pahalı diye eleştiri yağmuruna tutulan bazı işletmeler sektöründe 50 yıldan fazladır varlar ve marka olmayı başarmışlardır. 

Konumuz tabiki bu değil ama fiyat tarafını eleştirirken konuya buradan bakmak lazım. Peki fiyat değilse neden Yunan Adaları?

Başlayalım o zaman, sadece söylediklerimin bizim ülkemizde uygulanabilir olup olmadığını düşünmenizi rica edeceğim. Zaten sonuç kendiliğinden ortaya çıkacaktır.

Mesela siz ülkemizde bir plaja ücretsiz girebiliyor musunuz? Halk plajından bahsetmiyorum, özel işletmelere ait bir plaj ya da otel plajı olması farketmiyor. Orada şemsiye, şezlong kullanmanızda önemli değil, denize girdiniz, çıktığınızda duş ücretsiz hem de sayısı falan yok istediğiniz kadar kullanabilirsiniz.

Tabii burada parantez açıp o duşlarda şampuanıyla gelip banyo yapanlar göremezsiniz, maksadına uygun denizin tuzundan arınmanız için kullanılır. Sadece işletmenin içinde yediğinizi içtiğinizi ödemekle yükümlüsünüz ve yemek içmek zorunda da değilsiniz.

İster denizin yanında veya dağın başında bir işletmeye gidin menülerde göreceğiniz fiyatlar, porsiyon büyüklükleri ve lezzetleri üç aşağı beş yukarı aynıdır.Tabiki farklılık göstermeyen işletmeler yok değil ancak ben genel geçer durumdan bahsediyorum. İster kahve için, isterseniz masayı donatın verdiğiniz siparişin resmi fişi masanın üstüne anında gelir işletmelerin gayri resmi adisyon kullandığını göremezsiniz. Eğer siparişinize ek yaparsanız, eklediğiniz siparişlarin resmi fişleri de masaya gelmeye devam eder. Hesap hep önünüzdedir.

Aracınızla ister işletmeye gidin, isterseniz şehir merkezinde olun otopark ücreti ödemeniz söz konusu değildir. Sadece kısıtlı, belli alanlarda cüzi ücretlerde otopark ödeyebilirsiniz ancak o alanlar çizgilerle belirlenmiştir ve ödemeyi otopark görevlisine yapmazsınız. Büfelerde, kalacağınız saat aralığına göre parkomat kartları satılır siz ne kadar kalacaksanız o kadar ödeme yapıp kartınızı satın alırsınız ve aracınızın ön camına koyarsınız. Hepsi bu…

Gece dışarı çıkmaya karar verdiyseniz mekanların kapılarında koruma denilen şahıslarla karşılaşmazsınız. Her mekan eğer siz kendinizden eminseniz size açıktır. Girer eğlenirsiniz. Bu arada kimse kimseyle ilgilenmez, alkol alınsa da herkes terbiyesini korumaya çalışır. Münferit birkaç olay olsa da bu durum toplumda hoş karşılanmaz. Zaten insanların birbirine şiddet göstermeleri söz konusu bile olamaz. Diyelimki oldu cezalar herkes için eşit ve çok ağırdır. Kimse bu riski göze almak istemez.

Trafiğe çıktığınızda arabaların motorlara, motorların yayalara saygılı olduğunu hissedersiniz. Adalarda motosiklet çok kullanılır ancak kask takmadan motor kullananı bulmak neredeyse imkansızdır. 

Alkollü araç kullanmanın cezası belli bir promilden sonra direk tutuklamadır.
Bir işletmeye gittiğinizde siparişinizin ücretinin şişirilerek, siz turistsiniz diye yerel halka uygulanandan farklı geldiğini düşündüğünüzde, bunun böyle olduğunu kanıtlarsanız, o işletme direk kapatma cezası alır. Bu cezalar 2 aydan 6 aya kadar olabilir. Para cezası, kınama, araya adam koyma bu işte çalışmaz.

Şimdi sizce insanlar Yunan Adalarına sadece ucuz olduğu için gidiyor olabilirler mi?
Bu sene maalesef AB ülkelerinin insanımıza uyguladığı gizli vize ambargosu Yunanistan’ın kapıda kolay vize uygulamasını devreye koymasıyla, insanımızın yurtdışı tatili için Yunan Adalarını seçmesini cezbeden başka bir unsur oldu.

Ben Ayvalık-Midilli Adası arasında yolcu taşımacılığı yapan gemi işletmesi sahibi olarak sizlere yaşadıklarımı ve gözlemlerimi samimice anlatmaya çalıştım.

Sonuç olarak;

Bizim ülkemiz dünyada eşi benzeri olmayan güzellikte bir ülkedir. Yunan Adaları üzerinden bir kıyaslama yapmak doğru değildir. Ülkemiz adamına göre muamele kültüründen vazgeçerse bırakın Yunan Adalarını, dünyada turizmde nadir ve popüler lokasyonlardan olur. Sadece basit genel geçer kuralların adam kayırmadan işletilmesi gerekiyor o kadar.
Umarım açıklayıcı bir yazı olmuştur. Bu kadar bilgi kirliliğinden sonra bu yazıyı yazmaya karar verdim.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları