Vali Canbolat’a Didim Ticaret Odası ve ADÜ Didim MYO’dan Sempozyum Daveti
Didim Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Erbaş ve Adnan Menderes Üniversitesi Didim Meslek Okulu Müdürü Nimet Çavuş Aydın Valisi Yakup Canbolat’ı ziyaret etti.
Vali Canbolat’a Didim Ticaret Odası ve ADÜ Didim MYO’dan Sempozyum Daveti
Didim Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Erbaş ve Adnan Menderes Üniversitesi Didim Meslek Okulu Müdürü Nimet Çavuş Aydın Valisi Yakup Canbolat’ı ziyaret ederek 15 – 16 Şubat tarihlerinde Didim Ticaret Odası Aytaç Nurullah Kocabıyık Kültür Merkezinde yapılacak olan Didim Kültür ve Turizm Sempozyumuna davet etti.
Yüksekokul Müdürü Nimet Çavuş Sempozyum içeriğine dair bilgiler verdi. Vali Canbolat sempozyuma katılmaktan memnuniyet duyacağını söyledi.
Başkan Hilmi Erbaş Didim’de yeni turizm yatırımları ve turizm sezonundan beklentiler hakkında bilgiler aktardı. Hızla büyüyen Didim’in planlı ve sağlıklı gelişimi için atılması gereken adımları hakkında önerilerini paylaştı.
Vali Canbolat, turizmi çeşitlendirmek için; kamp, kongre, spor turizmine uygun tesislerin yapımına ve Kültür ve Turizm Bakanlığının Didim projesinin önemine değindi. Didim’in gastronomi, tarih, kültür ve organik tarım gibi konularda ön plana çıkması gerektiğini vurguladı. Tüm çabalarının Aydın’ın potansiyelini ortaya çıkarmak ve bu potansiyelin en üst seviyede değerlendirilmek olduğunu belirtti.
Müdür Nimet Çavuş Vali Canbolat’a Kendi yazmış olduğu Türk-İngiliz Siyasi ve Ekonomik ilişkilerinin Türk Turizmine Yansımaları isimli araştırma kitabı ile Dil kitabını takdim etti.
Fotoğraf Kaynak: Aydın Valiliği
Didim Kültür ve Turizm Sempozyumu 15 – 16 Şubat’ta
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Didim Ticaret Odası iş birliği ile 15 – 16 Şubat tarihlerinde Aytaç Nurullah Kocabıyık Kültür Merkezinde Didim Kültür ve Turizm Sempozyumu yapılacak.
Basın mensupları ile bir araya gelen Didim Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Erbaş ve ADÜ Didim MYO Müdürü Nimet Çavuş sempozyum programının detaylarını paylaştı.
Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Kent ile protokol imzaladıklarını hatırlatan Erbaş, sempozyumun önemli bir organizasyon olacağını bu çalışmanın içinde olmaktan ve destek sunmaktan kıvanç duyduklarını söyledi. Basın mensuplarına katıldıkları için teşekkür eden Erbaş, sempozyumu geniş kitlelere duyurulması noktasında katkı beklediklerini ifade etti.
ADÜ Didim MYO Müdürü Nimet Çavuş, 9 farklı oturumda 45 bilim adamının iki gün boyunca Didim’in coğrafyası, tarihi ve kültürü hakkında sunumlar yapacağını ifade etti. Didim’de ilk defa yapılan sempozyumun önemli bir farkındalık sunacağını söyledi. Sempozyumdaki sunumların hocalar tarafından makalelere dönüşeceğini ve kitaplaştıracağını, bunun da bilim dünyasına katkısı olacağını söyledi. Ulusal düzeyde yapılan bu çalışmanın sonraki yıllarda uluslararası sempozyum ve kongrelerin de öncüsü olacağını sözlerine ekledi. Desteği için Başkan Hilmi Erbaş ve Ticaret Odası Yönetim Kuruluna teşekkür etti.
Basın toplantısında 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden insanlarımıza rahmet dileyen Erbaş toplum olarak deprem sonrasında artan bilinç düzeyinin eğitimlerle süreklilik kazanması gerektiğini ifade etti. Depremin yerinin ve periyodunun tespit edilebildiğini ama zamanının bilinmediğini hatırlatan Erbaş, son felaketlerin Ülkenin depreme hazır olmadığının ortaya çıkardığını söyledi. Nüfusunun dörtte üçü 1. derece deprem bölgesinde yaşayan, yıkıcı depremlerle Cumhuriyet tarihinde 100 binden fazla canını kaybeden Ülkemizde, ölenlerin anısına hürmeten ciddi reformlar beklendiğini sözlerine ekledi. İmar düzenlemesi yapandan yapı iznini verene, yapı denetimden müteahhidine inşaattaki ustasından malzemeyi satana ve teknik personele kadar tüm bileşenlerin sorumluluğunun tanımlanması ve doğru kontrol mekanizmaları kurulması gerektiğini dikkati çekti. Teknik insanlarda da tıp alanında olduğu gibi uzmanlık mekanizması kurulması gerektiğini vurguladı. Hata yapanın cezalandırıldığı, doğru yapanın ödüllendirildiği bir uygulamanın ortaya konması gerektiğini söyledi. 1999 Marmara depremi ve 6 Şubat depremleri sonrasında konuşulan konuların aynı olduğu, sadece yapılarda 99 öncesi ve 99 sonrası yapı ayrımının kavramının yeni olduğunun altını çizdi.