Türkiye’nin pazar günleri bir aynadır. Bu yazıda Didim'de yaşayanlar da var!

Yazan: Yusuf Mehmet Sarışın

Yayın: 30 Kasım 2025 - Pazar - Güncelleme: 30.11.2025 16:13:00
Editör - Yusuf Mehmet Sarışın
Okuma Süresi: 7 dk.
Google News

Türkiye’de Pazar Günleri: Sessizlik, Arayış ve Hayata Tutunanların Hikâyesi

Yazan: Yusuf Mehmet Sarışın

Türkiye’de pazar günleri, her kesimin birbirinden farklı duygularla güne uyandığı, kimi için huzurun kimi için yalnızlığın, kimi için mücadelenin, kimisi içinse ilahi bir bekleyişin zaman dilimidir. Aynı gökyüzünün altında; çalışanı, emeklisi, evsizi, siyasetçisi, öğrencisi, kadın sığınma evinde kalanları, çocuk yuvasındaki minikleri, sınırda nöbet tutan askerleri… Hepsi kendi pazar gününü, kendi gerçeğiyle yaşar.

Bu pazar günü, Türkiye’nin sosyolojik panoramasına biraz yakından bakalım.

Çalışanlar: Yorgunluğun İçinde Kısa Bir Molanın Umudu

Birçok çalışan için pazar, haftanın tek nefes payı.
Kimisi kahvaltısını uzatarak, kimisi evde sessizliği dinleyerek günü ağır ağır tüketiyor. İstanbul trafiğinde debelenen bir şoför için pazar günü bile direksiyonun ardında rızkını kazanma telaşı devam ederken; market kasiyeri bir nebze daha az müşteri gördüğü için biraz olsun rahatlıyor.

Emekliler: Eski Günlerin Hatırasında Yavaş Akan Zaman

Emekliler için pazar, televizyonun karşısında açılan haber bültenleri, torunlardan gelecek bir telefon bekleyişi, belki evinin balkonundan sokağı seyretme günüdür.
Kimi kahvesini azar azar yudumlar, kimi pazarın sessizliğinde kaybolur, kimi de gençlik hatıralarını yoklayan bir iç çekişle günü selamlar.

Evsizler: Pazar Gününün Hava Durumuna Bağlı Kaderi

Pazar gününün onlar için anlamı, bulacakları bir sıcak çorba veya başlarını sokabilecekleri bir gölge kadardır.
Şehrin kalabalığında görünmeyen insanlar, pazarın huzurundan en uzakta duranlar…

Hapishanelerde Pazar: Demir Kapıların Sessizliğinde Bir Gün

Türkiye’de yüz binlerce mahkûm için pazar, haftanın diğer günlerinden pek de ayrı değil.
Yine iç hesaplaşmalar, yine aile özlemi, yine demir kapıların soğukluğu… Ama ziyaret günü olan hapishanelerde, pazar biraz daha heyecanlıdır. Bir çift göz, bir çift el, bir haber… Hayata bağlayan küçük anlar.

Siyasetçiler: Bitmeyen Gündemin İçinde Bir Pazar

Bugün Ankara’da CHP kurultayında olan Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay ve Didim CHP İlçe Başkanı Dilaver Demir, pazar gününü bile siyaset temposunda geçiriyor.
Oturumlar, delegeler, kulisler, kararlar… Türkiye’de siyasetçi için pazar çoğu zaman mesai gününün kendisidir.

Didimli siyasetçiler Okan Kılıç ve Süleyman Çulha da yine sahada, vatandaşla, haberle ve sıcak gündemle iç içe…

Zenginler ve Yoksullar: Aynı Gün, Farklı Dünyalar

Bir tarafta lüks sitelerin geniş balkonlarında kahvaltı sofraları kuranlar…
Diğer tarafta pazar kahvaltısını bile zor hazırlayan aileler…
Türkiye’de pazar günleri, gelir eşitsizliğinin belki de en görünür hâle geldiği zaman dilimidir.

Çocuk Yuvaları ve Kadın Himaye Evleri: İyileşmenin İnce Çizgisi

Çocuk yuvalarında kalan minikler için pazar günü, belki biraz daha fazla oyun, biraz daha fazla bakım demektir.
Kadın himaye evlerinde ise pazar, belki uzun bir yolculuktan sonra ilk kez güvenle uyuyabilen bir annenin, ilk kez gülen çocuğunun günü…

Sınırdaki Askerler: Vatan Nöbetinin Pazarı Olmaz

Bir şehre sabah güneşi vururken, Türkiye’nin sınır hattında Mehmetçik için pazar günü, yalnızca takvimdeki bir kelimedir.
Nöbet çizelgesi değişmez, gözler tetikte, yürek hep aynı titizlikle…
Ev hasreti, annenin kokusu, sevdiğin kadının sesi… Hepsi bir pazar gününe sığamayacak kadar uzakta.

Doğaya Kaçanlar: Dağa Tırmananların Temiz Pazar Nefesi

Kimisi de pazar gününü doğaya kaçışla anlamlandırır.
Belki Kaz Dağları’nda bir yürüyüş, belki Likya yolunda bir tırmanış…
Doğanın sessizliği, şehir gürültüsünden kurtulmak isteyenlerin sığınağı olur.

Sizin Dünyanızda Pazar Günü

Pazar günü yalnız Türkiye’nin değil, sizin hayatınızda da ayrı bir duygu evreni taşıyor.

Canım Eşim Zekiye Sarışın

Bugün İstanbul’da kızları ve torunlarıyla hasret gideriyor.
Ben yanımdaki boşluğu hissettiğim kadar, o da belki birlikte içeceğimiz bir çayın tadını arıyordur.

Dubai’deki kızım Begüm Büyükdağ, damadım İhsan Büyükdağ ve torunum Pera

Özlemim başka bir ülkeye açılan kapı kadar derin…
Pera’nın büyüdüğü her gün, bende hem gurur hem hüzünle izlenen bir film gibi akıyor.

Kız kardeşim Gül Sarışın, yeğenim Yağmur Çerçioğlu, torun Çağan.

Aile bağları, pazar günlerinde daha da belirginleşen bir sıcaklıkla kendini hissettiriyor.

Kadim dostum Aslan Oğuz (Uğuz)

Ceyhan’dan ayrılığının ardından belki kendine yeni bir yol çizmenin sancısını yaşıyor.
Pazar günleri onun için hem iç hesaplaşma hem yeni başlangıçların arayışı.

Almanya’daki dostum Cahit Aksoy

Gurbetin pazar günleri hep daha uzun olur.
Hele ki insan kendi memleketinin kokusunu özlerse…

Emekli komutan Ahmet Çınar canımın içi.

Belki bugün askerlik yıllarını anıyor, belki sabah yürüyüşünde nefesin değerini hissediyor.

Figen Çevrem Gürsoy

Eşi Ufuk Gürsoy’u kaybetmenin derin acısı pazar günlerini daha sessiz kılıyor.
Fakat dostlarınızın hiç unutulmayacağını bu pazar bir kez daha hatırlıyoruz.
Didim iş dünyasının değerli isimleri Yunus Emre Kaya, Burak Odabaşı ve aileleri de bugün onu anıyor belki.

Ve Didim’de Bir Pazar: Çamlık Mangal Restoran’ın Dumanı Tüten Sessizliği

Pazar günü Didim’in kendine özgü bir ritmi vardır.
Altınkum’dan hafif bir meltem eser, her yer yazı hatırlatan bir aydınlık taşır.

Didim Çamlık Mangal Restoran bugün yine açıktır.
Kömür kokusu, çam ağaçlarının reçine kokusuna karışarak insanı içine çeker.
Aileler, dostlar, yalnızlar… Herkes birkaç saatliğine hayatın karmaşasından uzaklaşır.

Dışarıdan bakan biri için sıradan bir pazar görünür,
ama içeride ateşin üstünde pişen etin kokusu, insanların içten sohbetleri ve çocukların kahkahaları;
hayatın devam ettiğini hatırlatan küçük mucizelerdir.

Sonuç: Türkiye’nin Pazar Günleri Bir Aynadır

Pazar günü Türkiye’de herkes kendi hikâyesiyle yaşar;
zengin, fakir, yalnız, kalabalık, güçlü, kırılgan…

Ama hepimiz aynı gökyüzünün altında;
biraz özlem, biraz umut, biraz mücadele ile
bir pazarı daha geride bırakırız.

Bu pazar günü de öyle…

Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.