ESKİ AK PARTİLİ SEÇMENE TARİHİ ÇAĞRI
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Bazı mahallelerde söylenen bir tabir vardır: ‘Elim altı oka gitmiyor, CHP’ye gitmiyor’. Bu seçim, tam da o mahallelerde ‘Elim AK Parti’ye gitmiyor’ deniliyor” diye konuştu.
Siyaset
Yayın: 18 Nisan 2023 - Salı - Güncelleme: 18.04.2023 16:09:00
Editör -
Yusuf Mehmet Sarışın
Okuma Süresi: 8 dk.
286 okunma
ALİ BABACAN’DAN ESKİ AK PARTİLİ SEÇMENE TARİHİ ÇAĞRI
“İnsanlar, ‘Elim AK Parti’ye gitmiyor’ diyor. Bu büyük yürüyüşte hep beraber olacağız”
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Bazı mahallelerde söylenen bir tabir vardır: ‘Elim altı oka gitmiyor, CHP’ye gitmiyor’. Bu seçim, tam da o mahallelerde ‘Elim AK Parti’ye gitmiyor’ deniliyor” diye konuştu. Babacan, daha önce AK Parti’ye oy veren seçmenlere “Sizleri de seçimin şafağında aramıza bekliyoruz. Bu büyük yürüyüşte hep beraber olacağız” diye seslendi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin Ankara’da düzenlenen il başkanları toplantısında, daha önce AK Parti’ye oy veren seçmenlere önemli çağrılarda bulundu. Babacan şu ifadeleri kullandı:
‘Bu seçim özünde bir referandum’
“Bu seçim özünde bir referandum. İki temel ittifak ve cumhurbaşkanı adayı var. Özünde iki seçenek var: Demokrasi mi, otoriterlik mi? Ortak akıl mı, tek akıl mı? Huzur mu, kriz mi? Zenginlik mi, fakirlik mi? Özgürlük mü, baskı mı? Hukuk mu, keyfilik mi? Umut mu, korku mu? Sevgi mi, öfke mi? Bereketli, huzurlu sofralar mı; kilosu 30 liraya çıkan soğan mı? Herkesi kucaklayan kapsayıcı bir bakış mı, kendinden olmayan herkese terörist diyen nobran bir dil mi? Koşa koşa dönenlerin ülkesi mi, gidemeyenlerin ülkesi mi? Bahar mı, karakış mı?”
‘Eliniz adaletsizliğe gitmiyor, biliyorum’
“Ben kendimi bildim bileli bazı mahallelerde söylenen bir tabir vardır: ‘Elim altı oka gitmiyor, elim CHP’ye gitmiyor’. Bu seçim, tam da o mahallelerde ve pek çok evde ‘Elim AK Parti’ye gitmiyor’ dendiği bir seçim. Sessiz sessiz, kısık sesle ‘Elim AK Parti’ye gitmiyor’, ‘Elim ampule gitmiyor’ diyen çok sayıda insan olduğunu gayet iyi biliyoruz. İnsanlar artık ‘Elim bu yoksulluğa, bu fakirliğe, bu açlığa, bu zulme gitmiyor’ diyor. Önceki seçimlerde AK Parti’ye oy vermiş arkadaşlarıma sesleniyorum. Evet, eliniz AK Parti’ye gitmiyor. Çünkü eliniz, yoksulluğa gitmiyor. Yolsuzluğa gitmiyor. Yüzde 100’ü aşan enflasyona gitmiyor. Eliniz, sınavı kazanan başarılı gençler torpilsiz işe giremezken, birilerinin haksız kazançla servetine servet katmasına gitmiyor. Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, baskıya, zulme gitmiyor, biliyorum.”
‘Eliniz sözünden dönen Recep Tayyip Erdoğan’a gitmiyor’
“Eliniz; sözünden dönen, etrafındaki çıkarcılara yakasını kaptırmış Recep Tayyip Erdoğan’a gitmiyor. Çünkü 2002’de iktidara taşıdığınız, ‘Bütün servetim bu yüzüktür’ diyen Erdoğan sözünden döndü. O günkü Erdoğan yok artık, değişti. Bunu hep beraber görelim. İlk gün söz verdiği adaletten, ortak akıldan, istişareden döndü. Keçiören’deki mütevazı apartman dairesinden taşınıp devasa bir külliye inşa eden bir zihniyete eliniz gitmiyor, gitmeyecek.”
‘Zamanında AK Parti’ye gönül vermiş kardeşim; bu büyük yürüyüşte hep beraber olacağız’
“Zamanında AK Parti’ye gönül vermiş kardeşlerim; biliyorum, yüksek sesle itiraz etmiyorsunuz. Yüksek sesle sokaklarda bağırmıyorsunuz ama sabırla sandık gününü bekliyorsunuz. O sandık günü sakince gidip, kabinde mührü bu kez bahsettiğim referandum için kullanacaksınız. İki temel tercih var: Ya şu andaki tablonun daha da kötüleşerek devam etmesi ya da Türkiye için yeni bir nefes, yeni bir ümit, özgürlük, zenginlik ve adalet… O seçeneklerin altında ne yazdığının belki çok önemi yok. Bizim özgürlük, adalet, zenginlik tercihimizi altında yazan isimler; birinci sandıkta Sayın Kılıçdaroğlu, ikinci sandıkta da DEVA için Cumhuriyet Halk Partisi. Değişim için, kaybedeni olmayan bir zafer için oy vereceksiniz. Biz buradayız. Sizleri de seçimin şafağında aramıza bekliyoruz. Bu büyük yürüyüşte hep beraber olacağız. Endişeye mahal yok.”
‘Biz Türkiye’yi bir tarafın kazandığı, öbür tarafın kaybettiği bir ülke olarak görmüyoruz’
“Biz Türkiye’yi, bir tarafın kazandığı, öbür tarafın kaybettiği bir ülke olarak görmüyoruz. Biz hep beraber güçlüyüz. Hep beraber Türkiye’yiz. Hangi kesim olursa olsun, mevcut kazanımlardan ve haklardan geriye 1 milim geri dönüş yok. Daha da fazlasını kazanacağız. Hak ve özgürlükler bir iktidarın varlığına bağlı olamaz. Kaldı ki bir kesimin hak ve özgürlüklerini ön planda tutarken, başka kesimlerin üzerinde baskı kuran bir iktidarın artık gitmesi gerekiyor.”
‘Ülkede mafya rejimi mi inşa ettiniz de haklar gelene gidene bağlı?’
“Sabahtan akşama kadar ‘Ben gidersem, onlar sizin haklarınızı çiğner’ diyorlar. Hiçbir şey olmaz. Tam tersine, herkese daha fazla hak ve özgürlük gelecek. Çünkü biz onlar gibi Türkiye’yi ayrıştırmayacağız. ‘Erdoğan giderse hiçbir şey kaybetmezsiniz, üstelik daha fazla olur, daha güzeli olur’ diyoruz. Ülkede mafya rejimi mi inşa ettiniz de ‘Haklar gelene gidene bağlı’ diyorsunuz? Örgütlerin, çetelerin, mafyanın cirit attığı ülke haline getirdiniz. Bu devri bitireceğiz.”
‘Adaylarımız DEVA Partili olarak seçime giriyorlar’
“21 ilde 26 adayımızla seçime gidiyoruz. Unutmayalım, adaylarımız DEVA Partili olarak seçime giriyorlar ve seçildikleri anda DEVA Partisi’nin milletvekili oluyorlar. Bizim katma değerimiz, kendi seçmenimizin ortak listelere ‘evet’ dediği zaman oluşuyor. DEVA Partisi’nin özgün kimliğini koruyarak ama ittifak ortaklarımızla yan yana koşarak seçimi kazanmak zorundayız.”
‘Bu seçim hiçbir partinin tek başına kazanamayacağı bir seçim’
“Bu seçim, hiçbir partinin tek başına kazanamayacağı bir seçim. Ortak listeyle seçime girildiğinde çok daha fazla sayıda milletvekilini çıkarmanın mümkün olduğunu araştırmalarla gördük. Tek bir oyun zayi olmaması için tek listeden girdik. Bir ilde 0,85 milletvekili çıkarıyorsunuz, sıfırda kalıyorsunuz. Bir başka ilde 1,95 çıkarıyorsunuz, birde kalıyorsunuz. Bu küsurat tek bir listede toplandığı zaman hep beraber daha fazla milletvekili çıkarıp havuzu büyütüyorsunuz. Matematik olarak herkes kazanıyor. Siyasi bir perspektifle duygusal açıdan baktığımızda herkes ciddi fedakârlık yapmak zorunda kalıyor.”
‘İktidar, adeta muhalefetteymiş gibi vaatler sıralıyor’
“Tarihi seçime sayılı günler, saatler kala iktidar adeta muhalefetteymiş gibi vaat sıralıyor. Eylem planlarımızdan ve Ortak Politikalar Metnimizden alınmış pek çok husus var. Sanki bir gece yarısı tek imzayla İstanbul Sözleşmesi’nden çıkanlar, Cumhuriyet tarihinin en yüksek enflasyonuyla bu ülkeyi karşı karşıya bırakanlar kendileri değilmiş gibi… Sanki yıllardır, özellikle 5 yıldır ülkeyi krizden krize sokan başka bir iktidar da bir muhalefet partisi gibi hataları nasıl düzelteceğini anlatıyor. Bir krizin sebebi, o krizi çözemez.”
Babacan, bayramın birinci günü Diyarbakır’da
“Bu Ramazan, büyük afetten sonraki ilk bayramımız. Anadolu’nun tabiriyle ‘kara bayram’. Bayramın birinci günü deprem bölgesindeki 8 ilde, 6 genel başkan ve 2 büyükşehir belediye başkanımızla beraber eş zamanlı bir bayram programı gerçekleştireceğiz. Ben de kısmet olursa Diyarbakır’da olacağım, bayram namazını Diyarbakır’da arkadaşlarımızla beraber eda edeceğiz. Bayram sofrasında Diyarbakırlı vatandaşlarımızla buluşacağız.”
‘Depremi unutturmayacağız’
“Kim ne yaparsa yapsın, biz bu depremi unutturmayacağız. Temeller atarak, beton dökerek unutturmaya çalışıyorlar. Unutturmayacağız. Hele hele ilk 1, 2, 3 gün niye hiçbir şey yapılmadı, sürekli soracağız. İktidara geldiğimizde sistemin niye kilitlendiği ortaya koyacağız.”
Yorumlar (0)
İlginizi Çekebilir